SİVİLCE (AKNE) VE TEDAVİSİ
Akne; yüz, sırt ve gövdede yer alan, yağ bezlerinin aktivitesinden kaynaklanan sivilcelerdir. Ergenlik aknesi ve erişkin aknesi (25 yaşından sonra) olarak 2 ayrı dönemde görülmektedir. Hafif, orta ve şiddetli tipleri vardır.
Akne neden olur?
Sanılanın aksine akne ile karaciğer bozukluğu arasında bir ilişki yoktur.
Genetik bir yatkınlık söz konusu olup ailesinde şiddetli akne sorunu olan bireylerde daha sık görülür.
Ergenlik döneminde artan yağ salgısı kıl yapısı ve yağ bezlerinde birikerek komedon adı verilen siyah veya beyaz noktaları oluşturur.
Sürülen yağlı kremler, terleme, makyaj gibi durumlar ve uygun temizleyicilerin kullanılmaması gözenekleri tıkar ve tıkanan gözeneklerde biriken bakteriler sivilcelere yol açar.
Yine sanılanın aksine akne ile yediğimiz gıdalar arasında direk bir bağlantı bulunamamıştır. Ancak son zamanlarda, kandaki şekeri hızlı yükselten gıdaların, insülin ve bazı hormonların hızla yükselmesine neden olduğu ve bu şekilde akneyi tetiklediği gösterilmiştir. Bu gıdalar; çikolata, patates, beyaz ekmek, şeker, fast food gıdalar, yağda kızartma, hazır meyve suları ve krakerlerdir. Bu tür gıdaların aşırı miktarda alınması önerilmemektedir.
Akne 25 yaşından sonra başladıysa, adet düzensizliği, kilo artışı, çene, karın ve meme başı çevresinde aşırı kıllanma şikayetlerinden birkaçı varsa hormon bozukluğu ve polikistik over hastalığı açısından değerlendirilme yapılmalıdır.
Adet dönemlerinde akne şikayeti artabilir, bu hormonların neden olduğu doğal bir süreçtir.
Güneş ışınları akneyi hafifletebilmektedir. Ancak yağsız güneşten koruyucu ürünler kullanılmalı ve direk güneş altında durulmamalıdır. Aksi halde leke kalabilir.
Akneyi sıkmak büyük bir hatadır, iz kalma riski artar. Kurcalanan akne derinleşerek şiddetlenebilir, iltihap yayılabilir. Ancak doktor gözetiminde komedonlar temizlenebilir, apseler boşaltılabilir.
Akne tedavi edilmese de olur mu?
Akne ölümcül bir hastalık değildir ve genellikle yaş ilerledikçe azalır. Ne yazık ki kalacak izleri tedavi etmek akneyi tedavi etmekten daha zor, zahmetli ve maliyetlidir. Ayrıca akne genellikle ergenlik dönemine ait bir problem olduğu için gençlerde dış görünüşün sosyalleşme ve öz güvene etkisi nedeniyle yarattığı stres ve etkileri büyük olabilir.
Akne nasıl tedavi edilir?
Her hasta birbirinden farklıdır ve her hastanın tedavisi ayrıdır. Aknenin şiddetine göre tedaviniz düzenlenecektir. Ortalama 2-4 ay gibi sürede yanıt alınmaktadır. Günümüzde akne tedavisinde başlıca 4 yol izlenmektedir.
1. Krem Tedavileri: Hafif ve orta dereceli aknelerde içerisinde antibiyotikler (eritromisin, klindamisin, tetrasiklin), benzoil peroksit, retinoid, tretinoin, izotretinoin, adapalen bulunan ürünler kullanılabilir.
2. Ağızdan antibiyotik tedavisi: Dermatoloğunuzun uygun bulduğu durumlarda tetrasiklin, eritromisin veya azitromisin grubu antibiyotikler 2-6 ay arası kullanılabilir.
3. İzotretinoin tedavisi: Genellikle şiddetli aknelerde ya da antibiyotik tedavisine yanıt alınmayan olgularda etkili olan A vitamini türevi bir ilaçtır. Çok etkili bir tedavi olmasına rağmen çeşitli yan etkileri bulunmaktadır. Bunlardan en sık deri kuruluğu özellikle dudak kuruluğu görülür, ancak bu yan etkilerin çoğunluğu tedavi sonrasında kaybolmaktadır. Tedavi öncesi ve tedavi sırasında karaciğer fonksiyon testlerine ve kan yağlarına rutin olarak bakılmaktadır. Doğurganlık dönemindeki genç kadınlarda ilaç kullanmadan önce, tedavi sırasında ve tedaviden sonraki 1 ay gebelik testi yaptırılmalıdır. Tedavi esnasında en az iki doğum kontrol yöntemi ile korunmalıdır.
4. Diğer yöntemler: Bazı hastalarda doğum kontrol hapları, lazer uygulamaları, radyofrekans , kimyasal peeling ve fototerapi ile ilgili aknede başarılı sonuçlar bulunmaktadır.
Akne tedavisinde en önemli nokta sabırlı olmak, zaman zaman olan alevlenmelerde ilaçlara veya hekime inancı kaybedip tedaviyi bırakmamaktır. Hekim dışında kimseden öneri alınmamalıdır. Sivilcelerle oynanmamalı, gerekirse klinikte buhar kullanılarak profesyonel temizleme yaptırılmalıdır. Evde yapılan günlük bakımlarda temizleme, nemlendirme ve güneşten korunma genellikle soyucu etkisi olan sivilce tedavilerine uyumu artıracağı için çok gerekli ve önemlidir. Erken tedavinin iz kalma ihtimalini azaltacağı unutulmamalı tedavi ertelenmemelidir.