Fototerapi (Işık Tedavisi), belirli dalga boyundaki ultraviyole ışınlarından faydalanılarak pek çok deri hastalığının tedavisini amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Ultraviyole A, Ultraviyole B, dar bant UVB, geniş bant UVB ve PUVA (Psoralen+ UVA) kullanılan ışık kaynaklarıdır. Ultraviyole ışıkları derideki enflamasyonu (yangı) yok ederek etki gösterir. Bu tedavi ile hastalığınız tamamen yok edilemeyebilir, ama var olan hastalık bulguları iyileşir, yeni lezyonların oluşumu azalır ve belirgin bir düzelme sağlanıp kontrol altına alınabilir.
Hangi hastalıklar fototerapi ile tedavi edilebilir?
Atopik dermatit, egzema çeşitleri, sedef hastalığı, yaygın kaşıntı, pitriyazis likenoides, mikozis fungoides ve vitiligo başta olmak üzere bazı deri hastalıklarında kullanılmaktadır.
Bu tedavi nasıl uygulanır?
• Tedavi seansları sadece birkaç saniyelik ışık maruziyeti ile başlar ve süreler her seansta kızarıklık, kaşıntı gibi çeşitli kriterler göz önüne alınarak kademeli olarak artırılır.
• Tedavi kapalı ama kilitli olmayan bir kabin içerisinde yapılır. Tedavi sırasında UV’ nin tüm vücuda eşit olarak dağılabilmesi için kabinin ortasında durulması gerekmektedir.
• Tedavi programı haftada 2-4 seans şeklinde uygulanır.
• Hastalığın durumuna bağlı olmakla beraber ortalama tedavi süresi 2-3 ay olabilir.
Tedavi altında iken nelere dikkat edilmelidir?
• Tedavi günlerinde, traş losyonu, kolonya, parfüm veya kokulu kozmetikler kullanılmamalıdır. Bunlar derinizin ışığa olan hassasiyetini artırabilir.
• Tedaviden çıktıktan sonra ve tedaviye girilmeyen günlerde, güneş gören bölgelere güneş koruyucu krem (en az 30 koruma faktörlü) sürülmelidir. Şapka ve benzeri giyeceklerle vücudun açıkta kalan kısımları güneşten korunmalıdır.
• Tedavi günlerinde güneşte kalmamaya özen gösterilmelidir.
• Tedavi süresince yapay (solaryum) veya doğal (güneş banyosu) uygulaması kesinlikle yapılmamalıdır.
• Tedavi esnasında erkeklerde genital bölge, kadın hastalarda ise meme uçları kapatılmalıdır. Yine doktorunuzun işaret ettiği ben ve yara izleri de flasterle kapatılmalıdır.
• Sık sık uçuk çıkarıyorsanız, tedavi öncesi dudaklarınıza güneş koruyucu sürülmelidir.
• UV ışığı, gözlerinize zarar verip katarakt riskini arttırabilir. Ancak bu durum UV korumalı gözlüklerin kabin içerisinde iken kullanılmasıyla önlenebilmektedir.
• Katarakt veya deri kanseri tanısı konmuş hastalar (melanom dahil) sorumlu hekime bilgi vermelidir.
Tedavinin yan etkileri nelerdir?
• Tedavi süresine bağlı olarak, ten rengi koyulaşacaktır, tedavinin kesilmesinden sonra, zaman içinde eski haline dönecektir.
• Tedavi süresince, kaşıntı, güneş yanığına benzer kızarıklık, ciltte kuruluk, çillenme görülebilir. Şiddetli kızarıklık ve deride su dolu kabarcıkların gelişmesi, tedaviye ara verilmesi gerektiren durumlardır.
• Uzun süren tedavilerde, deride kuruluk, lekeler, kırışıklık gibi deri yaşlanması bulguları ortaya çıkabilir.
• Deri kanseri riskinde artış, tüm yaşamınız boyunca fototerapi veya güneş ışığı nedeniyle maruz kaldığınız toplam ultraviyole B ile ilişkilidir. Özellikle tüm yaşamı boyunca 300 seanstan fazla ultraviyole B tedavisi alan kişilerde bu risk artmaktadır.
• Bazı kişilerde uçuk enfeksiyonlarının sıklığında artış, ağızda aftlar, ayak bileklerinde şişmeler, kıllanma artışı ve tırnak bozulmaları olabileceği bildirilmekle birlikte bu yan etkiler oldukça nadir görülmektedir.