Lazer epilasyon, istenmeyen tüylerden kurtulmanın hızlı ve kalıcı bir yoludur. FDA tarafından 1996 yılında etkinliği ve güvenirliliği onaylanmış, yapılan çalışmalarla da %50-95 oranında kılların yok edildiği gösterilmiştir.
Epilasyon sırasında lazer ışığı cilde zarar vermeden kıl kökündeki kıla renk veren melanin pigmenti tarafından emilir. Oluşan enerji ısıya dönüşüp tekrar büyümesini engelleyecek şekilde kıl kökünü yakar.
Epilasyon amacıyla kullanılan lazerler Alexandrite, Nd:YAG, Diod lazerlerdir. Ayrıca yoğunlaştırılmış ışık kaynakları da (IPL) lazer olmamalarına rağmen epilasyon amacıyla kullanılmaktadır.
EN İYİ LAZER HANGİSİ ?
- Farklı tip lazerleri bir arada bulunduran klinikler her zaman daha iyi sonuçlar elde edeceklerdir. Her bir lazerin kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcut olup, uzman ellerde kombine kullanımlarla mükemmel sonuçlar elde edilebilir.
- Daha uzun dalga boyuna sahip olan lazer daha iyi demek değildir. Kısa dalga boylu olanlar kıl tarafından daha iyi emilir, kalın ve koyu renk kıllarda en etkin lazerlerdir. Uzun dalga boyuna sahip olanlarsa özellikle esmer tene sahip bireylerde daha güvenli, ince kıllarda daha avantajlı lazerlerdir. Kişiye göre seçim yapılmalıdır.
- Aynı tip lazerler aynı güce sahip değildir. Her elektronik cihazda olduğu gibi markalar arasında da ciddi teknolojik farklılıklar vardır. Markalara göre lazerin gücü ve etkinliği de değişmektedir. Yani her Alexandrite tip lazer veya her NdYAG lazer aynı etkinlikte değildir. Bunu teknolojik olarak anlayabilmek mümkün olmadığı için en azından hangi ülkenin teknolojisi olduğu sorgulanabilir.
En iyi aletler bile doğru kullanılmadığında hem etkili olmaz hem de komplikasyon riski artar. Sadece iyi bir lazer kullanmak da yeterli değildir. Lazerlerin dalga boyunun yanı sıra atış süresi, enerji yoğunluğu, spot çapının da kişiye, bölgeye, kılın rengine özel ayarlanarak kullanılması gerekir. Uygulamalar sırasında kıl özelliği değiştiği için kullanılan parametrelerde de değişiklikler gerekir. Bu nedenle uygulamaların deneyimli, konusunda uzman hekimler tarafından ya da kontrolünde yapılması gereklidir.
GÖRÜŞMELERDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
- Öncelikle tüylenmenin nedeninin araştırılması gereklidir. Hormonal problem varsa tedavi ile bu problemin çözümlenmesi şarttır. Aksi taktirde yanıt alınması ihtimali çok azdır. Tedaviye başlamadan önce tüyler sarartılmamış, cımbız veya iple alınmamış olmalıdır.