Lazer cihazları ışınları tek dalga boyunda , tek yönlü, dağılmadan birbirine paralel yol alacak şekilde üretir. Her lazerin dalga boyu aktif ortamına göre belirlenir.
Işık karşılaştığı hedefle üç şekilde etkileşir; hedefi geçebilir, hedeften yansıyabilir veya hedef tarafından emilebilir. Hedeflenen doku tarafından emilen lazer ışığının enerjisi ısıya dönüşür. Lazerin doku üzerinde etki oluşturmasında rol oynayan faktörler ışığın dalga boyu, enerji yoğunluğu, ışığın çapı, uygulama süresi ve aralıklarıdır. Anderson ve Parrish ‘in 1980 yılında ” selektif fototermoliz “ teorisini yayınlaması ile dermatolojik lazerler güvenliğin artması ile hızla gelişmiş ve gelişmektedir.
Bu teoriye göre hedef dokunun termal gevşeme zamanından daha az veya eşit sürede olacak şekilde doku tarafından emilecek dalga boyundaki ışık uygulandığında çevre doku hiç zarar görmeden etkilenmeden sadece hedeflenen dokuda istenen etki yaratılmış olacaktır. Dermatolojik lazerlerin hedef kromoforları su, hemoglobin ve melanindir. Hedefe etkili dalga boyu lazer uygulandığında, hedef ışığı emer , ısınır ve yok olur. Amaç sadece hedefi yok etmektir çevre dokunun yok olmaması , hasar görmemesi gerekir. Yani lazerlerin etkili ve güvenli olması için iyi bir teknoloji ve bilgili bir uygulayıcı şarttır. Aksi taktirde istenmeyen sonuçlar alınabilir