Epilasyonun tıbbi ve kozmetik nedenlerle hemen hemen her kültürde her yaş ve her iki cinsde de gereksinim olması nedeniyle lazer epilasyon diğer yöntemlerle kıyaslandığında giderek daha çok tercih edilmiş ve yıllar içerisinde popularitesini korumuştur. Lazer epilasyonun avantajı daha ağrısız, daha güvenilir, daha hızlı ve daha etkili kalıcı bir epilasyon sağlamasıdır. Yapılmış çalışmalarda %50-95 oranında kıl yok edilebildiği bildirilmiştir.
EPİLASYONDA HANGİ LAZER?
Fonksiyonel anlamda ilk lazer 1960’da Theodor Maiman tarafından oluşturulan Ruby lazerlerdir. Daha sonra 1961’de Javan tarafından Nd:YAG lazer, 1962’de Benet tarafından Argon lazer geliştirilmiştir. Lazer teknolojisi son 40 yıldır tıbbın her alanında kullanılmasına karşın çalışmaların sonuçlanması ile 1996 yılında FDA tarafından lazer epilasyonun etkinliği ve güvenirliliği onaylanmıştır. Epilasyon amacıyla kullanılan lazerler Ruby (694 nm), Alexandrite (755 nm), Nd:YAG(1064), Diod (800-810) lazerlerdir. Ayrıca yoğunlaştırılmış ışık kaynakları da (IPL) lazer olmamalarına rağmen epilasyon amacıyla kullanılmaktadır.
ALEXANDRİTE LAZER:
755nm dalga boyunda ruby kadar mükemmel melanin absorbsiyonu olup, daha derine penetre olur, digerlerine göre daha az agrilidir. Açik tenli kisilerde, siyah ve kalin killarda %95’e varan kil kaybi saglar. Ince killar ve esmerlerde kullanimi kisitlidir. Türkiye ve dünyada en sik kullanilan epilasyon lazerleridir.
DIOD LAZER:
800-810 nm dalga boyunda melanin emilimi daha azdir. Esmerlerde ve ince tüylerde tercih edilmekle beraber agrili olmasi dezavantajlaridir.
Nd:YAG LAZER:
1064 nm dalga boyunda, melanin emilimi çok daha azdir bu nedenle esmer ve bronz cillte daha güvenlidir. Etki mekanizmasi damarlar üzerinedir ve indirek kil kaybi saglar. Daha derine indigi için agrilidir. Ince killar ve sirt gibi derin yerlesimli killarda tercih edilmektedir. Bu nedenle epilasyonda tek lazer olarak yeterli sonuçlari veremez. NdYAG lazerler epilasyon disinda kilcal damarlarin yok edilmesi, cilt yenileme ve sikilastirma islemlerinde de kullanilmaktadir.
IPL ve Mavi Isik gibi yüksek yogunlukta polikromatik isik kaynaklari lazer olmamakla beraber epilasyon amaçli kullanilabilmektedir. Fakat sonuçlari lazerlerle kiyaslanamaz. Bazi merkezlerde lazer gibi tanitilarak hastalar yaniltilmaktadir.
LAZER KILLARA NASIL ETKİ EDER?
Epilasyon sırasında lazer ışığı cilde zarar vermeden geçerek kıl gövdesi ve özellikle kökdeki melanin pigmenti tarafından absorbe edilir. Emilen bu enerji, ısıya dönüşerek kıl kökünü tekrar büyüyemeyecek şekilde tahrip eder. Tüm epilasyon lazerleri kıl gelişimini geciktirip kılların daha zayıf ve azalarak çıkmasını sağlarlar. Kalıcı epilasyon için kıl kökünün papilla denilen kısmının yok edilmesi amaçlanır. Koyu renkli ve kalın tüyler lazeriı daha çok absorbe ettikleri için tedavileri daha başarılıdır. Yine de bir seansta tüylerden kurtulmak mümkün değildir. Bunun nedeni anagen evredeki kılların daha kalın ve koyu yanı sıra kökle bağlantılarının daha sağlam olması nedeniyle lazeri daha iyi absorbe etmeleri sonucunda daha iyi yanmalarına karşın dinlenme (katogen) ve gerileme (telogen) fazındaki kılların daha az etkilenmeleridir. Bu nedenle etkilenmeyen kıllar için anagen evrenin beklenmesi gerekir aksi takdirde sonuç alınamaz.
‘’ EN İYİ LAZER HANGİSİ ?’’
TEK TİP LAZERLE İSTENİLEN SONUÇ ALINABİLİR Mİ?
Her bir lazerin kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcut olup, uzman ellerde kombine kullanımlarla dezavantajlar avantaja çevrilerek mükemmel sonuçlar elde edilebilir. Bu anlamda tek bir lazer sistemi ile bir çok hastalığı tedavi etmek mümkün olmadığından, birbirlerinin etkilerini bozmayacak şekilde birkaç lazeri bir arada bulunduran klinikler her zaman daha iyi sonuçlar elde edeceklerdir.
Daha uzun dalga boyuna sahip olan lazer daha iyi demek değildir. Kısa dalga boylu olanlar kıl tarafından daha iyi emilir, kalın ve koyu renk kıllarda en etkin lazerlerdir. Uzun dalga boyuna sahip olanlarsa özellikle esmer tene sahip bireylerde daha güvenli, ince kıllarda daha avantajlı lazerlerdir.
Ayrıca aynı tip lazerler aynı güce sahip değildir, her elektronik cihazda olduğu gibi markalar arasında da ciddi teknolojik farklılıklar vardır. Markalara göre lazerin gücü ve etkinliği de değişmektedir. Yani her Alexandrite tip lazer veya her NdYAG lazer aynı etkinlikte değildir. Bunu teknolojik olarak anlayabilmek mümkün olmadığı için en azından hangi ülkenin teknolojisi olduğu sorgulanabilir.
Herkesin kafasında aynı soru var; ‘’en iyi lazer hangisi ?’’ . Herkes kendi lazerinin en iyisi olduğunu söylüyor, bu da kafaları karıştırıyor. Ne yazık ki herkese, her tip kıla ya da tüm bölgelere etkin tek bir lazer bulunmamaktadır. En iyi sonucu alabilmek için kılı, ten rengini ve bölgeyi iyi analiz ederek, en etkin lazeri kişiye göre seçmek ve uygulamak gerekir.
Tek bir lazerle her türlü tedaviyi yapabileceğini iddia eden pek çok merkez bulunmaktadır. Bu noktada yapılması gereken en önemli şey, bilgi alınan ve uygulayan kişinin doktor olup olamadığına dikkat etmektir. Sadece iyi bir lazer kullanmak da yeterli değildir. Lazerlerin dalga boyunun yanı sıra atış süresi, enerji yoğunluğu, spot çapının da kişiye, bölgeye, kılın rengine özel ayarlanarak kullanılması gerekir. Yoksa en iyi aletler bile doğru kullanılmadığında hem etkili olmaz hem de komplikasyon riski artar.
Uygulamalar sırasında kıl özelliği değiştiği için kullanılan parametrelerde de değişiklikler gerekir. Bu nedenle uygulamaların deneyimli, konusunda uzman hekimler tarafından ya da kontrolünde yapılması gereklidir.
LAZER EPİLASYON GÖRÜŞMELERİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
* Öncelikle hastanın görülüp değerlendirilmesi, tüylenmenin nedeninin araştırılması gereklidir. Hormonal problem varsa tedavi ile bu problemin çözümlenmesi şarttır. Aksi taktirde yanıt alınması ihtimali çok azdır. Yanısıra tedaviye başlamadan önce tüyler sarartılmamış, cımbız veya iple alınmamış olmalıdır.
* Her yaşda lazer uygulaması yapılabilir, sadece kılın siyah ve kalın olması yeterlidir. Vücut tüyleri için uygulanacaksa 12 yaşından sonra önerilebilir, ergenlikle beraber kılların kalınlaşması beklenirse sonuç daha iyi olacaktır.
* Lazer Epilasyonda Hamilelerde yeterli çalışma olmadığı için uygulama yapılması tartışmalıdır. Teorik olarak zararlı olmadığı kabul edilmektedir.
* Lazer epilasyon tedavisinin kaç seans süreceği, bölgeye, kılın rengine, kalınlığına, derinliğine ayrıca kişinin deri rengine ve ağrı eşiğine de bağlı olacağı için herkeste farklıdır. Bu nedenle kesin sayı verilmesi mümkün değildir. Özellikle yüz kıllarında yıllarca sürebilir.
* Seans aralıkları vücudun her bölgesinde farklıdır. Kılların lazer sonrası anagen evrelerinin beklenmesi gerekir. Bu süre her bölgede farklıdır. Yüzde 4-6 haftadan, kol ve koltukaltında 8-10 haftadan, diğer vücut bölgelerinde 12-14 haftadan daha sık yapılan uygulamalar gereksizdir ve etkinliği azaltıp maliyeti artırır. Özellikle fiyatlandırmada ucuz çalışan kliniklerde düşük dozlarda sık seans aralıkları ile yanıltıcı uygulamalar yapılmaktadır.
* Rötüş uygulamalarının etkinlik üzerine bir katkısı yoktur. Sadece kalan kılların yok edilmesi amacıyla yapılabilir. Titiz çalışıldığında gerek yokdur.
* Uygulamalarda enerjinin tümünün kıl köküne gitmesi için kılların mutlaka kısaltılması gerekir. Kısaltılmazsa kıllar sadece tütsülenmiş olur ama kökler yanmaz ve tedavi süresi uzar.
* Lazer uygulamaları tamamen ağrısız olmamalıdır. Kişinin derisini yakmayacak en yüksek doz en iyi sonuçları vereceği için dayanılabilecek türden bir ağrıya katlanmanız önerilir. Hiç ağrı yoksa ya o bölgede kıl yoktur ya da kılı yakmayacak kadar düşük dozda uygulama yapılmıştır.
* Hormonal bir probleme veya genetiğe bağlı kıllanmalarda sadece yüz, göbek ve göğüste problem devam ettiği sürece tekrarlama olabilir. Fakat vücut kıllarına yapılan uygulamalar kesin sonuç verir, tekrarlamaz ve kalıcıdır.
Lazer epilasyonda başarılı sonuçlar için teknoloji, uygulayıcının bilgi ve tecrübesi, en önemlisi iyi niyet gerekir. Bu da bu işin doktorlar tarafından yada kontrolünde yapılmasının önemini göstermektedir. Ne yazık ki son yıllarda kuaför salonlarında kanunen yetkileri olmadığı halde
IPL ve lazer kullanımı yaygınlaşmaya devam etmektedir. Mesul müdürü Doktor olmayan hiçbir yerde lazer uygulamaları yapılamaz. Yapılıyorsa kanun dışıdır. Kaçak çalıştıkları için ucuz olan bu salonlar tercih edilse de bir sorun yaşandığında ya da sonuç alınamadığında resmi olarak bir muhatap bulunamayacağı unutulmamalıdır.
Dr. Deniz AYKOL